1 Şubat 2012 Çarşamba

‘ADAM DOĞRU SÖYLÜYOR’ DESİNLER DİYE NE HALLERE DÜŞENLER! SERKAN ÖZDEMİR-KIRŞEHİR ARENA


Bir Kırşehirli olarak Kırşehir’ in daha güzel günlere sahip olması için elimizden ne geliyorsa hepimiz yapmaya hazırız. Üniversiteden mezun olup Kırşehir’e geldiğimizde köşe yazılarımıza başladık. Diğer gazetelerdeki köşe yazılarına da şöyle bir bakayım dedim. O da ne. Görünen şeyleri öyle çarpıtarak yazanlar var ki. Hangi birine değinsem bilemedim.
            Öncelikle kendi içinde çelişkilerle boğulan Şevket Güner’ e değinmek istiyorum. Fakat Şevket Güner’ in yazılarından konuşmadan önce bazı köşe yazarlarının yanlışlıklarına da değinmek istiyorum. Köşe yazarlarımızın, yazıları okunduktan sonra en mutlu olacakları şey ‘adam doğru söylüyor’ imajıdır. Bu yazarların en doğal hakkıdır. Akıl vicdanına seslenmek kadar güzel ne olabilir ki. Fakat yazıyı sırf tarafsız kalmaya çalışmak uğruna yazmaya çalışmak yazılarınızda çelişkileri beraberinde getirmez mi? Yani bilgi ve birikimlerinle şekillenen inandığın değerler uğruna değil de birilerini mutlu etmek için çalışırsın.
            Gelelim Şevket Güner’e …
            Son yazısı ‘ Kırşehir Nüfusunun Düşmesinde Yatan Gerçekler.’ Kırşehir’ in İç Anadolu’da en az nüfusa sahip olduğunu güzel tespitleriyle belirtmiş. AKP’nin adını hiç anmasa da seçtiğimiz insanlar için Kırşehir’ in önemli olmadığını belirtiyor. Evet doğru. Fakat bu yazısında sanki AKP’nin bunda suçu olmadığını söylesem adam doğru söylüyor demezler diye yazmış besbelli. Daha önceki yazılarına bakıyorsunuz, hep AKP’nin icraatlarıyla (!) dolu yazılar…
            14.11.2011 tarihli ‘Kırşehir Hizmet Getirenleri Unutmaz’ yazısı. Bir Kırşehirli hemşehrimizin görüşleri ve soruları üzerine yazılmış. Kırşehirli hemşehrimiz haklı olarak Kırıkkale’nin gelişimiyle ilgili Kırşehir üzerinden örnek vermesiyle birlikte ‘ bizim de iktidar partimizden iki milletvekilimiz var. Milletvekillerimizden birisi hem de Başbakanın danışmanı. O Başbakana ulaşıp Kırşehir’in sorunlarını anlatmayacak da kim anlatacak’ diye sitem eden hemşehrimize ‘Sana ne’ diye karşılık vermesi ne kadar manidar… Ve yazının başlığında da belirttiği gibi Kırşehir’e hizmet edenleri (!) unutmaz lafına geliyoruz.
            Tarihten birilerini sayar. AKP vekillerine gelince herkesten çok daha fazla yer ayırmak gerekir tabii!
            ‘Kırşehir’e hizmet getirmek için milletvekili seçilen Mikail Arslan’ın 2002-2011 yılları arasında Polis Yüksek Okulu, Adliye Sarayı, Devlet Hastanesi’ sonra sıra yollara gelir. Duble duble yollar, AKP için duble yazılara doldurulur. Ayrıca son sözlerini de ‘sayısız okullar ve yurtları kim inkar edebilir ki?’ diye bitirir. O değil de bakanlığın yaptığı yolları Mikail Arslan yaptı niye denir acaba? Polis okulu dışında diş kovuğunu dolduramayacak sözlere ne gerek var. Ayrıca polis okulunu çok kötü bir yere kurulduğunu ve Kırşehir’e hiçbir fayda getirmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Ve en basitinden bu kadar büyük bir adliye sarayına ne gerek vardı. Tamam, onu da geçtik şu sayısız okul ve yurtlardan 10 tane saysın da biz de hak verelim! Hayır. Kırşehir’in gelişimi, nüfus artışı bakımından birileri bir şeyler yapsın da biz de taktir edelim.
            Bu yazıyı okuduğumda ‘Kırşehirlilerin şimdiden aradığı’ (!) Mikail Arslan bir sonraki dönem milletvekili adayı olmak için Şevket Güner’le alt yapısı çalışmaları mı yapıyor? Bilemedim.
            Sonuç olarak Şevket Güner’in bu iki yazısını karşılaştırmak gerekirse Şevket Güner’e sorarım. AKP vekillerinin faaliyetleri sayılamayacak duruma geldiyse biz Kırşehir’de neden göremiyoruz. İç Anadolu’nun en köklü illerinden olan Kırşehir’in  sizin de itiraf ettiğiniz gibi en az nüfusa sahip olması daha birinci yılını doldurmayan milletvekillerinin suçu mu. Yoksa 9 yıl milletvekillik yapmış Mikail Arslan’ın mı? ya da aynı sistemin ürünü olan bütün AKP Kırşehir vekillerinin mi suçu? Bunu Akılların vicdanına bırakıyorum…

0 yorum:

Yorum Gönder