28 Şubat 2012 Salı

KIRŞEHİR ARENA-İSMAİL CİHAN-HAYAT ve SEÇİMLERİMİZ


‘Hayat yaptığımız seçimlerden ibarettir!' der bir söz; bu bağlamda hayatın her anında aslında seçim yapıyoruz kendi irademize izin verilen ölçüde. Başlamak bitirmenin yarısı iken ve de istemek yapmanın yarısı iken; demek ki bir işe severek başlamak o işte başarılı olma ihtimalimizi artıracaktır büyük ölçüde. Dolayısıyla; seçmek, istemek, sevmek sırasını izlersek başarı sonuçta karşımıza çıkacaktır.
  Başlamak da bitirmenin anahtarıysa seçimin önemini çok iyi kavrarız. Eğitim sistemimize biraz değinecek olursak hangi usule göre eğitiyoruz ve eğitiliyoruz diye insan merak etmeli bence!
  Eğitim denince haliyle okullar akla gelir ister istemez, her ne kadar asıl eğitimin büyük kısmı aileden alınsa da. Peki aile kavramının çocukluktan ölene kadar insanı ne oranda etkilediğine de bakacak olursak, emin olun çok fazla! Aileni seçemiyorsun fakat onların seçimlerini seçmek zorunda kalıyorsun değil mi? Burada bir paradoks mu var gibi görünüyor size; hayır yok. Bir örnek vererek anlatırsak olay belki biraz netleşir.
  Zamanında iki kardeş varmış bunlar gün gelip yetişkin adam olmuşlar. Bunlardan birisi çok zor geçinen çok zorluklarla hayatını sürdüren aç, perişan bir haldeyken, diğer kardeş o ülkede gelinebilecek en üst mevkiye kadar gelmiş. Bunu merak eden gazeteci sırayla iki kardeşle yaptığı söyleşide bu durumun nedenini sormuş; yani bir kardeş ne halde diğeri ne halde? Zor durumda olan demiş ki biz çok fakir bir aileydik, babam; alkolikti, hayat çok zordu benim için o yüzden ben de böyle oldum başka şansım yoktu demiş. Aynı soruya diğer en üst mevkideki kardeş de hayat çok zordu, babamız alkolikti başka şansım yoktu kendi gayretimle buralara gelmeliydim demiş.
  Demek ki ya çare sizsiniz, ya da çare sizsiniz. Yani ne olmak nerde olmak istiyor hangi yolda gitmek istiyorsanız seçim sizin, sonuç da haliyle seçiminizin bir eseridir.
  Şu sıralar ÖYS için seçim yapacak gençlere,12 Haziran'da yine seçim yapacak, özellikle gençlere tavsiyemiz naçizane o dur ki; aileniz de dahil olmak üzere hiç kimsenin veyahut hiçbir akımın etkisinde kalmadan kendi seçiminizi kendiniz yapın; bu ülke sizden emanet alındı, yani size kalacak ülkede hangi mesleği severek icra etmek, nasıl bir hayat sürmek istiyorsanız kendi hür iradenizle son kararınızı verin. Tabii ki yaşlılarımıza hürmet edip tecrübelerini dinleyin ama son kararı kendiniz verin; çünkü herkes aynı gökyüzüne baksa da farklı görür aslında ve herkes aynı şeyi dinlese de kendince anlar. Mevlana'nın sözüyle yazımı bitirmek istiyorum; ”Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiğin karşındakinin anladığıdır!”

0 yorum:

Yorum Gönder