Kırşehir ile ilgili en son haberler, videolar ve fotoğrafları bulabileceğiniz Kırşehir Arena Gazetesi'nin resmi blog sitesi.
8 Şubat 2012 Çarşamba
KIRŞEHİR ARENA-FERHAT YILDIRIM-YOKSULLARIN ÇOCUKLUK FOTOĞRAFLARI OLMAZ
Daha öncede söylediğim gibi ben bir radyo programcısıyım. Uzun yıllar memleketimin dört köşesinde radyo spikerliği yaptım. Yıl 2003 Trabzon'daki görevimden ayrılıp Aydın'da özel bir radyoyla görüşmek için aydına gittim.Terminalden inip adresi sorduktan sonra yola koyuldum o gün 10 Kasım'dı hiç unutmam.
Saatler dokuzu beş geçiyordu sirenler çalmaya başladı biraz ileride sarı saçlı mavi gözlü 9-10 yaşlarında boya sandığıyla duran çocuk gözüme ilişti. Sirenler çalar çalmaz aniden ayağa fırladı hazır ola geçti. Cebinden düşen misketler yuvarlanmaya başladı, bulunduğu yokuştan aşağı. Dönüp bakmadı bile.10 yaşlarında bir erkek çocuğu. Yüreğinin gönderinde ATATÜRK sevgisi.
Güneşe koşan çocuklar ülkesiydik o yıllar. Bizi biz yapan değerlerimiz belediyelerin arka bahçelerinde satılmamıştı henüz. Sinsi bir yılan gibi sokulmamıştı içimize. Katillere, haydutlara özgürlük icat edilmemiş, Atatürkçüler zindanlara atılmamıştı. Ülkenin ruhunu satın almamıştı yeşil sermaye. Yoksul giysiliydi çocuk, yamalı elbiseli, mavi kazaklı, parlak ışıklı iki lamba gözleri…. Başkalarının ayakkabılarını düşünecek halde değildi. Sefertasında kuru ekmekten başka bir şey yoktu belki. Bir saygı duruşunda ellerini bacaklarına yapıştırmış küçük bir heykeldi de, uzun binaların önünde koca bir dev gibi duruyordu. Gözlerinin ufkunda MUSTAFA KEMAL duruyordu, adım gibi eminim. Bir dakika boyunca gözlerimi ondan ayıramadım. Sicim gibiydi gözyaşları ATATÜRK çiçeğini suluyordu sanki….
Hayatın küçük askeri, devrimlerin nöbetçisi. Pantolonundaki yaması iplik iplik sökülürken sabahın erken saatlerinde iki lokma ekmek için yola koyulan hamarat karınca…Yoksulluğun sol yanına tutunmuş namuslu ATATÜRK çocuğu….
Yoksulların çocukluk fotoğrafları olmaz. O yoksul çocuğun 10 Kasım fotoğrafı, 10 yıldır gözlerimin önünde duruyor.
Daha bugün resmi bir kurum müdürüyle röportaj yaptık gözlerim odada resmini aradı ama göremedim. Sanırım artık resimlerini bile sadece hayalimizde görmeye alışmalıyız. Dün işyerime bir fotoğrafını astım ama sanki üzgün bakıyordun, sen de haklısın nerden nereye. Üzülmemek elde mi, sen neler dedin biz neler yaptık. Özür dilerim ATAM biz hâlâ izindeyiz.
Çocuklar aç, çocuklar hasta, herkes birbirine çelme takıyor, gündüzler pis, geceler hapis. Özür dilerim Atam izindeyiz. “Kadın erkekle eşittir” süzün kadınların ülkeyi yemesi serbest gözü ile bakılıyor, en önemlisi koskoca bir ülke gidiyor, kutsal değerler yok oluyor. Özür dilerim ATAM izindeyiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder