31 Ocak 2012 Salı

AHISKA TÜRKLERİ


1578 yılından 1828 Rus işgaline kadar Anadolu'dan bölgeye yerleştirilen ve Anadolu Türklüğü'nün ayrılmaz bir parçası olan Ahıska Türkleri'nin asıl vatanı bugünkü Gürcistan Cumhuriyeti'nin toprakları içinde kalan ve Türkiye ile komşu olan Ahıska, Ahılkelek, Aspinza, Adıgen ve Bogdanovka vilayetleridir. Buraya yerleşen Türkler'e Ahıska Türkleri denmesinin sebebi ise bu vilayetleri içine alan bölgenin coğrafi isminin Ahıska olmasından ileri gelmektedir.
 Son 70 yılda 3 defa sürgüne uğrayan ve 1944 yılında kanlı diktatör Stalin'in hışmına uğrayan ve sürgüne tabi tutulan bir Türk grubu da Ahıska Türkleri'ndendir. Ahıska Türkleri bu kanlı sürgünde SSCB'nin birçok bölgelerine dağıtılmışlar ve binlerce şehit vermişlerdir.
              Ahıska Türkleri bugün 13 Cumhuriyetin 264 değişik bölgelerinde yaşamaktadırlar. Rusya Federasyonu'nun 28 yerleşim biriminde 70 bin, Kazakistan'da 145 bin, Azerbaycan'da 106 bin, Kırgızistan'da 57 bin, Özbekistan'da 30 bin, Ukrayna'da 18 bin, Türkiye'de 200 bin, çeşitli ülkelerde 3000 olmak üzere 629 bin Ahıska Türkü yaşamaktadır.Bunların sosyal, kültürel ve eğitimle ilgili pek çok problemleri mevcuttur.
TürkToplulukları içerisinde kendi yönetimi olmayan tek Türk Topluluğu olan Ahıska Türkleri kendi okulları ve yayın organları yoktur. Yeni yeni kültür merkezleri, dernek veya cemiyet kurmaya başlamışlardır. Geniş bir alana sürüldükleri halde Türklükleri'nden hiçbir şey kaybetmemişler, bugüne kadar Türk adını şan ve şerefle yaşatmışlardır.
 Dede Korkut Kitabı'nda "Ak-Sıka" (Ak Kale), 481 yılına ait kayıtlarda "Akesga" adlarıyla anılan eski Oğuzlar beldesi Ahıska, Gürcüce "Yeni Kale" anlamına gelen Ahal-Thise'nin Türkçe ve Farsça şekli olarak da yorumlanmaktadır. İslamın ilk fetihleri esnasında Hz. Osman'ın hilafetine rastlayan dönemde Şam valisi Muaviye'nin kumandanlarından Habib b. Mesleme tarafından ele geçirilen Ahıska, 1267-68 yıllarında da Moğolların hakimiyeti altına girmiş, daha sonraki yıllarda bölgenin yarı bağımsız valileri "Atabeğ"ler tarafından yönetilmiştir.
AHISKA TÜRKLERİNE ÇAĞRI
  Unutulmuş, tarih sayfalarında kayıp olmuş bahtımıza bir tek Türk olma suçu çıkan ve bu suçun bedelini çok ağır ödeyen öz ve öz bu cennet Türkiye'mizi bizlere bîzler miras bırakan ecdadın evlatları; Bütün haklarımız gasp edilmiş ecdat topraklarından sökülüp atılmış, belirsiz bir geleceğe sürüklenmiş, yeni soyumuzu devam ettirecek evlatlarımız zehirlenmiş ellerimizden alınmış, bütün can damarlarımız kesilip atılmış, bir tek ayakta kalma mücadelesi ile baş başa kalarak eziliyoruz, küçülüyoruz. Her şeye muhtaç, her şeyden mahrum kalarak kadere boyun eğerek çırpınıyoruz. Görüyoruz ki bizler özü bir, derdi bir milletiz. Bugün bizi rahat bırakmayan, bütünümüzün durumu; bu durum beyinlerimizi, kalplerimizi, bütün duygularımızı meşgul etmektedir. Hepimiz merak içindeyiz. Sonumuz ne olacak? Bu duruma nasıl son verebiliriz?
           Bizler öksüz değiliz.Dünya devletleri ve dünya toplulukları arasında önemli rolü olan, Asya ve Avrupa arasında dengeyi sağlayan, dünya tarihinde büyük iz bırakan Türkiyemiz kurtuluşumuz değil mi? Bütün yaralarımıza sürülecek merhem değil mi? Bizlerin huzuru ve refahı değil mi? Parçalanmış aileler bu topraklarda birleşmez mi? Taptığımız dünya malını bu topraklarda edinemez miyiz?Ellerimizde çöp-çöp damla-damla biriktirdiğimizi görüyoruz ki Türkiye dışında ellerimizden çekilip alınıyor ama Türkiye'de bu mümkün mü?
 Bizler gibi kendilerini Türk bilen, Türkiye'mizi vatan sayan, bizlerin fikrinde olanları bu kutsi davamıza davet ediyoruz.
Hayatımıza küsüp kenara çekilmeyelim. Talihsiz kaderimize boyun eğmeyelim. Mirasçı olalım. Gelecek kuşaklarımız bizden nefret etmesin. Saygıyla ve rahmetle ansın. Gelin birleşip bütünleşelim. Birbirimize destek olalım. Güçlü olalım ki yalnızlığın hissine kapılan halkımıza umut verelim, uyandıralım, sahip çıkalım. Güçlü olalım ki düşman karşımızda titresin. Güçlü ve birlik olalım ki sesimizi duyurabilecek, yardım ve destek alabilecek duruma gelelim. Bir safta yürüyelim. Aynı fikre gelelim ki kurtuluş yollarını bulabilelim.
Uzun yıllar hizmetleri geçmiş değerli ağabeylerimizden ebediyete göç edenlere vatan millet aşkını bizlere aşılayanlara rahmet, hayatta olanlara ve doğruları görenlere sağlık ve uzun ömürler dileyerek, çocuklarımızı mutlu, bizleri memnun, halkımızı rahat ettirecek, bütün milletimizi kucaklayacak, yaralarımıza merhem sürecek, anne ve bacılarımız gözyaşlarını, babalarımızın acılarını dindirecek, gelecek kuşaklarımızı belirli bir geleceğe götürecek, kaderimizi değiştirecek, anavatanlarına dönmelerine ışık tutacak, hak ve hürriyetlerine kavuşturacak birliğe nail olmamızı temenni ediyoruz. Bütün halkımızı ve sizleri, candan kıymetli aziz milletimizi saygı ve sevgiyle davet ediyoruz.

0 yorum:

Yorum Gönder